İzleyiciler

9 Ekim 2013 Çarşamba

GURBET KUŞLARIYIZ BİZ...


Evet hem de uzun yıllardır doğduğumuz topraklardan , ailemizden, akrabalarımızdan , tanıdıklarımızdan uzaktayız...Kimimiz gittiğimiz yerde belki dilinden dininden de uzak olduğumuz insanların içindeyiz...Ben onlara yani yurt dışındakilere En gurbettekiler diyorum...Çünkü onlara bakınca aslında biz pek de gurbette sayılmayabiliriz..
.Gurbet tecrübem ilk Konya'da fakültede okurken başladı...Ailem gönderirken pek de istekli olmadıklarından okul hayatım boyunca gıkımı çıkaramadım ;olur da okuldan alıverirler diye ...O zamanlar akşamları elektrik kesintisi olurdu belli saatlerde ..Yurtta şarkı türkü faslı başlardı , hep de acıklı olanlarından...Elektrikler geldiğinde hepimizin gözleri ağlamaktan şiş bir halde ama sanki farketmemiş gibi davranırdık birbirimize...Ben dönüşü zor olur , gurbete alışayım diye ilk 3 ay Gediz'e hiç gitmedim ..Yıl başı tatilinde ilk gittiğimde ,trenden Kütahya'da indiğimde eğilip toprağı öptüğümü hatırlıyorum...Sonraki yıllarda alıştım gurbette olmaya ; hatta ilk zamanlar yolculukta miğdem bulanırdı, zamanla yerini uykuya bıraktı..Yola çıkınca hep şaşkın olurum uyku ile uyanık arası yani..
Neyse Afyon Sandıklı, Kütahya ve Gediz'deki memuriyet hayatından sonra çocuklarla İstanbul'a döndüğümüzde asıl gurbetliği tatmış oldum diyebilirim...Çünkü insanın çocuklarının sorumluluğuyla gurbette yaşaması çok farklı...Bu dönemde arkadaşlarıma çok bahsetmişim şöyle yakın akrabam yok burada candan diye ...Şimdilerde yeğenler akrabalar çoğalınca bana ''çok dua ettin geçti ,Berrin sülaleyi topladın İstanbul'a ''''diyorlar...İstanbul'da Gedizli olması şart değil Kütahyalı olan herkesin neredeyse boynuna sarılasım gelir hala ...
Şu günlerde bayram dolayısıyla Gediz'e gitme hazırlığındayız...Epeyce olduk annem ablam devamlı İstanbul'a geldiklerinden fırsat bulup gidemeyeli...Hem çok seviniyorum hem de burukluk var içimde ...Hep böyle olur zaten ; hele gittiğimde sanki hep oradaymış gibi düşündüklerim ama aslında diğer dünyaya yolcu ettiklerimizi göremeyip Kabristanda ziyaret edince sevinçli dönemiyorum Gediz'den..Hatta gitmeden önce başlıyor bendeki bu burukluk yıllardır...
Hep söylüyorum bayramlarda ziyaret edeceğimiz büyüklerimizin sayısı kabristanda daha çok ...Allah şimdiki büyüklerimize uzun ömürler versin...Aslında bir zamanlar kimler daha çok harçlık verecek diye hesap yaparken şimdilerde harçlık vereceğimiz ufaklıkları sayıyoruz ...Demek ki yol almışız almaya da devam ediyoruz ..Allah hayırlı ömürler versin hepimize , ebedi dünyamız için bu dünyayı iyi değerlendirenlerden eylesin bizleri...Böyle düşününce aslında hepimiz bir şekilde gurbette değil miyiz?.. Gediz'de de olsam aynı duygular benim içimde olmayacak mı?.. Çocukluğumuza, gençliğimize , o yıllarda yanımızda olan ama şimdilerde uzaklarda ve ancak rüyalarımızda gördüğümüz yakınlarımıza değil mi hasretimiz?
Şu şarkının sözlerini yazan ne de güzel yazmış... ''''BEN GURBETTE DEĞİLİM GURBET BENİM İÇİMDE ...'''' diye ...Gerçekten de öyle ;nerede olursak olalım , kimlerle olursak olalım yaşımız ilerledikçe ve yanımızdakilerden ahirete uğurladıklarımız arttıkça gurbet içimizde olmaya devam edecek.. Belki de Bezm-i Elestten beri Yaradan'a olan hasretimizin sona ermesiyle bitecek bu duygu... .Allah hayırlısıyla, güzelliklerle, güzel yerde ,En Güzelin sancağının altında ,Güzeller Güzeli'nin huzurunda sevdiklerimizle bir ve beraber olabilmeyi nasip eylesin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder