İzleyiciler

16 Aralık 2013 Pazartesi

GÜZEL ADETLERİMİZ VARDIR BİZİM

..Eski Gediz'de büyüdüm ben...Teklifsizce yan komşuya gidilen , yemek yeniyorsa hemencik sofraya çömelinen ,evde pişenden bakırdan kapaklı sahanla mahalledeki yaşlı teyzeye ikram edilen , hastaya çorba ya da özel kaplarda süt , sütlaç götürülen , insanların birbirini iyi tanıdığı Eski Gediz'de ...Bana yan komşumuz Almanyalıların Fadime teyzemlerin sofrasında yediklerim pek tatlı gelirdi...Özellikle tarhana çorbası ve yanındaki turşuları şimdi bile ağzımı sulandırdı...Akşamdan sonra annem almaya gelirdi ''''yatmak üzereyiz nerdesin sen ''''diye ......

Şimdiki gibi telefonlar olmadığı halde hemencik hasta olandan, vefat edenden bir anda herkesin haberi olurdu o zamanlar da ..Vefat edenin evine yakınları komşuları yemek hazırlayıp Erene giderdi...Bunu pek anlayamazdım ... Babaannemle babam  vefat ettiğinde  o kadar üzüldüğümüz halde çoluk çocuk akşamında nasıl ki acıkıp sofraya oturuldu; o zaman anladım ki büyüklerimin söylediği doğru ''''Acıyan yerle acıkan yer ayrı '''...Güzel adetlerimiz var vesselam ..Aileden ölenlerin haftasında , kırkında ,yılında da ev ekmeği ya da çörek dağıtılırdı komşulara ve akrabalara... Şimdilerde kesme şeker dağıtılıyormuş...Hiç bir şey olmamasından iyidir ama ekmek çörek daha güzeldi sanki..

Mis gibi pişen aşureleri dağıtırdık komşularımıza ...Güzel kıyafetlerimizi giyip '''annemin selamı var''' diyerek...Kurban etlerini de dağıtırdık ;o zamanlar üstelik ete dokunamayan biri olarak kendime göre usuller geliştirmiştim, eti tepsiye koyup şeker gibi ikram ederdim ...Ya namaz lokumu yapıdığında ...Kabardı kabarmadı ,içi boş oldu olmadı derken komşularda soluk alırdık yine '''annemin selamı var''' diye...Tarhana zamanı tatlanmış mı diye bir pişirimlik hamur tarhana götürülüp sorulurdu..Bağınız bahçenizden gelen meyvelerden ölmüşlerimizin ruhuna diye komşulara verilirdi ...Bu anlattıklarımın çoğu  Gedizimizde hala devam ediyor eskisi kadar olmasa da ...Annemden duyuyorum şu komşudan armut geldi şu komşulara üzüm verdim diye ...Evime gelen misafir mobilyalarıma perdelerime bakacak eksik bulacak korkusu taşıyorsam o misafir gerçekten misafirdir benim gözümde ..Yani samimiyet henüz gelişmemiştir...İkramlarımı hazırlarken çeşit az olmuş , güzel olmamış derlerse telaşı yaşıyorsam yine resmiyet var demektir...Hele bazı hanımların  günümde ne giyeceğim telaşına kapılmaları daha dramatik hale getiriyor konuyu... Böyle  gidip gelmeler beni tatmin etmiyor dostluk anlamında ..Biz küçükken böyle duyguların yaşanmadığı arkadaşlıklar komşuluklar daha çoktu..Yıllar insanların arasına da mesafeler koydu ..Böylelikle kendimiz gurbetteyiz ama aynı zamanda içimizde de gurbeti yaşayan yalnız bireyler olduk ...

Ne olursa olsun eskilere özlem duyuyoruz ama güzel dinimizden beslenen adetlerimizin bir şekilde devam edeceğine inanıyorum ben..Yeter ki Allah ve Resulüne tabi olalım , vatanımıza sahip çıkalım ...Kökleri sağlam bir milletiz biz ...Nereden rüzgar eserse essin doğru kaynakdan beslendiğimiz sürece devrilmeyiz...Bizdeki güzelliklerin kırıntıları da yeter inşaallah  gelecek nesillere...Asırlardır güzel adetlerimizi devam ettirdik yine asırlarca devam etmesi dileğiyle ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder